Kopya veya replika, herhangi bir eserin birebir ölçüleriyle veya daha küçük ölçülerle orijinaline dayanarak kopyalanmış olan sürümü olup genellikle sahtecilik amacıyla üretilmektedir. Günümüzde replika piyasasına bakıldığında, ürünlerin çoğunluğunu tanınmış markalar oluşturmaktadır. Kural olarak marka tescili ulusaldır yani tescilli bir marka, hangi ülkede tescil edildiyse hakları o ülke sınırları içinde korunacaktır. Ancak yukarıda da ifade edildiği gibi replika piyasasında taklit edilen ve satılan markalar çoğunlukla uluslararası tanınmış markalardır. Hal böyleyken yalnızca ulusal bir korumanın sağlanabileceğini söylemek mümkün olmayacaktır. Tanınmış bir markanın korunması iki şekilde karşımıza çıkmaktadır; ya ilgili marka uluslararası bir sicilde kayıtlı bir marka olmalı ya da Türkiye’nin 1925 yılında taraf olduğu ve bugün itibariyle 140 ülke için bağlayıcı olan Paris Anlaşması’nda yer alan tanınmış marka kriteri içinde yer alması gerekmektedir. Tanınmış markanın tanımı henüz ulusal ve uluslarası düzeyde yapılmamış olsa da herhangi bir markanın sahip olduğu hukuki korumanın yanında ek korumalara da sahiptir. Genel görüş, mahkeme kararları, Türk Patent, WIPO Tavsiye Metni baz alındığında tanınmış marka kriterleri; hedef kitlesi dışında da toplumlun tüm kesimleri tarafından bilinirliğe ve tanınırlığa erişmiş, hiçbir hatırlatmaya gerek kalmaksızın zihinlerde refleksif olarak belirli bir ürün veya işletme ile çağrışım yapan, etki ettiği ve bilindiği coğrafi alan, promosyon süresi ve derecesi, markanın yetkili makamlar tarafından tanınmış marka olarak tanınmasına dair başarılı örneklerin olması şeklinde ifade etmek mümkündür. Tanınmış marka hakkının diğer markalarda olduğu gibi marka hakkına tecavüze karşı korunmasına ilişkin hükümler incelendiğinde marka sahibinin hakları; tecavüz fiillerinin durdurulması, tecavüzün giderilmesi, maddi ve manevi zararın tazmini, marka hakkına tecavüz dolayısıyla üretilmesi veya kullanılması cezayı gerektiren eşya ile bu eşyaları üretmeye yarayan araç, cihaz, makine gibi vasıtalara el konulması, el konulan ürünler ve araçların üzerindeki markaların silinmesi veya marka hakkına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imha edilmesi, marka hakkına tecavüz eden kişi aleyhine verilen mahkeme kararının masrafları tecavüz edenden karşılanarak ilgililere tebliğ edilmesi ve kamuya yayın yoluyla duyurulması, delillerin tespiti davası, ihtiyati tedbir ile gümrüklerde el koyma şeklinde sıralamak mümkündür.